Türklerde Süsleme Sanatları - Ortak Miras - TRT Avaz

Türkler gittikleri coğrafyalara kendi kültürlerini beraber taşıdı. Yüzyıllar boyunca kendi kültürlerini birlikte yaşadıkları toplumların kültürleriyle zenginleştirdiler. Türkler kullandıkları, eşyaları içten gelerek süslediler. Kendi damgalarını vurdular. Gelenek, görenek ve kültürlerini, topyekûn bütün hayatlarını sanatlarına yansıttılar. Selçuklulardan kalan mimari eserler, aradan yüzyıllar geçmesine rağmen hala gözalıcıdır. Anadolu Selçuklu ve İlhanlılar döneminde figürlü süslemede yer alan insan ve fantastik yaratıklar ile hayvan mücadele sahneleri beylikler dönemiyle birlikte kayboldu. Kündekâri dekoratif amaçlı bir doğramacılık tekniğidir. Daha çok kapı, pencere ve dolap kanatlarıyla, minber ve kürsülerde uygulanan kündekârînin en güzel örnekleri Mısır, Suriye ve Anadolu’da görülür. Selçuklu dönemi süslemeciği taş işçiliği kadar ahşap ve çini süslemeleriyle de dikkati çeker. Çini, bir desen unsuru olarak Türk mimarisine ve zevkine, çok şey katmıştır. Vitray sanatını sadece Anadolu’da değil küçük farklılıklarla Azerbaycan’da görmek mümkün. Azerbaycan’da “Şebeke” adını alan bu süslemenin vitraydan farkı renkli camların alçı yerine ahşap kayıtlar arasına yerleştirilmesidir. Çini üzerindeki resimler ve desenler Selçuklu çağından beri büyük bir önem taşır. Bu sanat, Türk güzel sanatlar kültürünün en seçkin bir dalıdır. Çini sadece Anadolu’da değil Orta Asya’da da mimarinin önemli bir unsurudur. Özellikle dini yapılarda ortaya çıkan bir başka süsleme sanatı da kalem işidir. Osmanlılar mozaik çini yerine levha çinileri tercih etti. Bu dönemde Bursa, Kütahya ve İznik’te taklidi imkansız çiniler yapıldı. www.trtavaz.com.tr Bizi sosyal medyadan takip edin: http://facebook.com/trtavaz http://twitter.com/trtavaz https://www.instagram.com/trtavaz/ https://vine.co/TRT.AVAZ https://tr.pinterest.com/trtavaz/ https://vk.com/trtavaz https://ok.ru/trtavaztv

Category